Tarsus St. Paulus Kilisesi

Türkiye, Hristiyanlığın en önemli ve kutsal sayılan yerleşimlerinden, kilise ve anıtlarından birçoğuna ev sahipliği yaptığı gibi, Hıristiyanlık tarihi açısından büyük önemi olan olaylara da sahne olmuştur. Bu olayların ilk sırada yer alanlarından birisi de kuşkusuz Aziz Paul’un yaptığı seyahatlerdir. Hem baskı merkezleri olan Kudüs ve Roma’dan uzak, hem de dinlerin birbirlerine hoşgörüyle yaklaştıkları bir yer olan Türkiye Aziz Pavlus’u kucaklamıştır. 

Aziz Paulus’un yaptığı bu seyahatler sayesinde Kudüs’te yapılan baskılarla yok olma tehlikesi geçiren Hristiyanlığın ilk kilise toplulukları halinde ortaya çıktığı ve tüm dünyaya yayıldığı bir köprü haline gelmiştir. Aziz Paul’un doğum yeri olması ve İncil’de de Tarsuslu Paul olarak geçmesi, Aziz Paulus’un, bu kentimizde inanç turizminin gelişmesine önemli katkısı olmuştur. Tarsus, Hıristiyanlık tarihi açısından oldukça önemli bir yerleşim yeridir.

UNESCO Dünya Kültür Mirası geçici listesinde yer alan Aziz Paul Kilisesi, Aziz Paul Kuyusu ve çevresi ziyaret edilmesi gereken yerler arasında ilk sırada bulunuyor. Hristiyanlık Tarsus’a çok erken dönemde girmiş. Hristiyanlığı ilk seçenler ise kentin köklü Yahudi cemaatine mensup kişiler olarak karşımıza çıkıyor. Aziz Paulus’un da, yaşamının ilk döneminde, Saul isimli bir Yahudi olduğu biliniyor. M.S. 10 yılında Tarsus’ta doğdu.

St Paul Anıt Müzesi

Ailesinin Tarsus’ta yaşadığı yıllar, kentte sosyal ve ekonomik bir yeniden yapılanmanın sürdüğü ve Romalı olmayan halka, para karşılığında Roma yurttaşlığı sağlandığı yıllar. Paulus’un ailesinin de Roma yurttaşlığını bu sayede elde eder. Tarsus, Aziz Paul’un Hristiyanlığı kabul edip onun uğrunda çalışmaya başlamasından sonra sığınağı olmuştur. Kudüs’te Hristiyanlığı yaymaya çalışmasından rahatsız olanlar tarafından öldürülmek istendiğinde, Kudüs’ten kaçırılarak doğum yeri olan Tarsus’a getirilmiştir.

Antakya ile birlikte Tarsus’un Hristiyanlık için bir diğer önemi de Aziz Paul’un Hristiyanlık uğruna mücadele ve bu uğurda kilometrelerce yol kat etme kararını verdiği yerler olmasından kaynaklanmaktadır.  Hristiyanlığın Kudüs’ten Anadolu’ya buradan da Avrupa’nın içlerine yayılmasında en büyük pay kuşkusuz Aziz Paul’undur. M.S  4. yüzyılda, Bizans İmparatoru  Costantinius tarafından Hristiyanlık resmen tanınmıştır.

St Paul Anıt Müzesi

Hristiyanlığın resmen tanınmasıyla dini baskılar sona ermiş, kiliseler yaygınlaşmaya başlamıştır. M.S  5. yüzyıldan itibaren de Aziz Paul adına çok sayıda kilise yapılmıştır. Çünkü Saint Paulus /Sen Pol, Hıristiyan dünyasında, belki de, Hz. İsa’dan sonra, Hıristiyanlığın yayılması için en çok çaba gösteren din adamlarından biridir. Bu kiliselerden bir kaç tanesi de Aziz Paul’un doğum yeri olan Tarsus’ta yapılmıştır. Bu kiliselerden yalnız biri günümüze kadar ulaşabilmiştir.

Aziz Paul Anıt Müzesi 

Şehrin güneyinde Ulu Cami Semtinde bulunan ve Aziz Paul’a adanan bu kilisenin, M.S. 11-12. yüzyıllarda inşa edildiği tahmin edilmektedir. 1993 yılında koruma altına alınmış ve Anıt Müze olarak açılmıştır. Kilisede dış ve iç mekan restorasyon çalışmaları aşamalı olarak devam etmektedir. Kilisenin kuzey doğu köşesinde çan kulesi yer almaktadır. Kilisedeki çan kulesinde çan bulunmamaktadır. Kule harap olmuş durumda. Restorasyon ya da onarım çalışmalarından sonra, belki, bir çan da takılabilir. 

St Paul Anıt Müzesi

Hristiyanların Kabe’si durumundaki Aziz Paul Anıt Müzesi, Alman Hıristiyan Demokratlarının odaklandığı ve sıkça ziyaret ettikleri bir yer haline gelmiştir. 1992-93 yıllarında Aziz Paul Kilisesi’nde Vatikan tarafından ‘’Aziz Paul Sempozyumu ve Ayini’’ düzenlenmiştir. Vatikan tarafından 2008-2009 yılının St. Paul Yılı ilan edilmesi nedeniyle, Tarsus dünyanın dört bir yanından Hıristiyanların akınına uğramıştı.  Müzenin esas girişi batıdaki revaklı bölümden sağlanmaktadır. Oldukça sade bir mimari tarzı yansıtırken, iç süslemelerinde belki de yerli bir kaç ressamın boyadığı resimler yer almaktadır.

St Paul Anıt Müzesi

Tavanda Hz. İsa, Yohanna, Matta, Luca ve Marcos’un freskleri ve “İlahi Göz” tavanın merkezinde yer almaktadır. Apsisin üzerinde bulunan daire şeklindeki ışıklıkların her iki yanında ise melekler tasvir edilmiştir. Uzun dönem askerlik şubesi olarak kullanılan ve günümüzde restorasyonu tamamlanan yapının üzeri kırma çatı ile kapatılmıştır. Doğu bölümünde oval bir çıkıntı oluşturan apsisin üzerinde ise yarım daire şeklinde üç kubbe yer almaktadır.

Kaynaklar: 

1)     http://www.ispartakulturturizm.gov.tr/TR,71232/st-paul-aziz-paulus.html

2)     tr.wikipedia.org/wiki/Pavlus

 

Share Button