Tarsus St. Paul Kuyusu
Tarsus İlçesi Berdan ovasından kuzeye doğru engebeli arazi boyunca son yıllarda hızla gelişmektedir. Çok zengin bir tarihi olup, bazı dini inançlar yönünden önemli bir kenttir. Kuran’ın Kehf Suresinde geçen Ashab-ı Kehf/Yedi Uyurların kaldığı mağaranın Tarsus’ta olduğuna inanılır. İncil/Yeni Ahit’in yazarlarından biri olan Pavlus da Tarsus doğumludur.
Bu sebeple Hristiyanlarca da hac yeri olarak kabul edilmektedir. Kudüs’teki Kıyamet Kilisesinden sonraki en kutsal kilise olan St. Paul kilisesi ve St. Paul kuyusu Tarsus’ta bulunmaktadır. Bunların yanı sıra dünyanın ilk kanalizasyonlu Tarihi Roma Yolu, Roma hamamı’da Tarsus’tadır. Cleopatra Kapısı da şehrin en eski kalıntıları arasındadır. Şelalesi ve özellikle Tarsus Barajı gezip görülesi yerlerden olup turizm açısından mükemmel bir tarihe ve de doğal güzelliklere sahiptir.
St. Paulus Tarsus’ta doğmuş ve babasının mesleği olan çadır bezi dokumacılığı yapmıştır. Musevi Roma vatandaşı olan Aziz, ilköğrenimini Tarsus’da, yüksek öğrenimini Kudüs’te tamamlamış, daha sonra İsa’nın Havarisi olmuştur. Tarsus’ta S.Paulus’un doğduğu ve yaşadığı ev olarak bilinen yapı kalıntısının ortasında bulunan kuyunun suyu, halk arasında şifalı olarak bilinir. Bazı Hıristiyanlar, Hacı olmak için Kudüs’e gitmeden önce Tarsus’a uğrayarak St. Paulus’un kuyusundan şifalı ve kutsal suyu içerler.
Bu nedenle St. Paulus kuyusu, Hristiyanlarca önemli bir ziyaret merkezidir. Tarsus İlçe merkezinde, Kızılmurat Mahallesinde Cumhuriyet Alanının yaklaşık 300 m kadar kuzeyinde, eski Tarsus evlerinin yoğun olduğu bölgede, öteden beri St. Paul’un evinin yeri olarak kabul edilen bir avluda bulunan kuyu, St. Paulus Kuyusu olarak bilinir. Bu evin bahçesinde yakın zamana kadar yapılan küçük bir kazı çalışmasında bazı duvarlar ortaya çıkarılmıştır.
St. Paulus’un Hristiyanlık için önemine bağlı olarak, bu kalıntıların ve kuyunun çok eskiden beri kutsal sayılması, kentte yakın zamana kadar yaşayan Hristiyan cemaatinin inancının izleri olarak yorumlanmaktadır. Müslümanlar için Zemzem suyu neyi ifade ediyorsa, Aziz Paul Kuyusundan alınan su da Hristiyanlar için aynı şeyi ifade ediyor. Halen çevre düzenlemesi ve çevre istimlâkleri yapılmış olan kuyunun çapı 1.15 metredir. Ağız taşının silindir biçiminde olmasına karşın, asıl kuyu gövdesi kare biçimindedir ve dörtgen kesme taşlarla yapılmıştır. Derinliği 38 m olan kuyunun suyu yaz- kış hiç eksilmez. Kudüs’e hacı olmak için yöreden geçen Hıristiyanlarca kutsal sayılan bu kuyu suyundan içilir. Bunun yanı sıra yapılan kazı çalışmalarında St. Paulus’un doğduğu ev olarak tahmin edilen evin taş duvarları St. Paul kuyusunun hemen yanında gün ışığına çıkarılmıştır.