Şanzelize Bulvarı Paris

Fransızlar, Placa de la Concorde adıyla bilinen Konkord Meydanı ile Charles de Gaulle Meydanı arasındaki bu ulaşım aksına ‘’Dünyanın En Güzel Bulvarı’’ diyorlar. Onlara katılmamak elde değil. Adını, mitolojide cehennem olarak bilinen, ‘’Elysion’’ ovalarından alan Champs Elysees dünyanın en ünlü ve en canlı bulvarlarından biri.

Antik Tarihçi ve Şair Homeros’a göre, M.Ö. 8. yüzyıla ait olan destansı şiirlerinde Elysion, Tanrılar Tanrısı Zeus’un tercih ettiği mükemmel mutluluğun yer aldığı Yeraltı Dünyasında güzel bir çayır anlamına gelmektedir. Bu, bir kahramanın ulaşabileceği en büyük cennet oluyordu.

Aslında eski bir Yunan cennetiydi Elysion.  Etrafındaki devasa su kütlesi olan denizden yumuşak bir şekilde şarkı söyleyen ve tüm insanlara sürekli taze bir yaşam veren Batı rüzgarlarıyla nefes alıyordu bu cennet. Fransızlar Antik Yunan Cennetini yaratmak istemişlerdi Şanzelize Bulvarı ile…

Louvre Sarayı’nın bir eklentisi olan Tuileries Gardens ya da Kiremit Bahçeleri yeniden düzenlenirken bu cadde genişletilir, zenginleştirilir ve keyif bulvarı haline getirilir. O zamanlar sade bir gezinti yeri olan bu yer 1709 yılında Avenue des Champs-Elysees adını alır. 1838 da bulvar sokak lambaları ile aydınlatılır.

Günde 800 bin İnsanın üzerinden geçtiği kaldırımları, Paris’in uzak köşelerinden Şanzelize’ye kadar ulaşan Metro istasyonlarının yapılmasıyla, Paris’in az gelirli insanlarının da gezebildiği bir merkez olur. Lüks butiklerin yanında orta halli bütçelere de hitap eden dükkânlar da bu caddede yerini almaya başlar.

 

23 Ekim 2014 Paris, saat 18,45…

Saat 15:20’de girdiğimiz Paris’te ilk ziyaretimiz şehir adasında bulunan Notre Dame katedrali olmuştu. Katedral gezildikten sonra Paris şaheserleri turu kapsamında Paris’in Ayrıcalıklı Bulvarı olan Şanzelize ya da Fransızların söylemiyle Champs Elysees görülecekti. Başlangıç noktamız Place de la Concorde olarak seçilmişti. Şanzelize Bulvarına giriş yapan tur otobüsünde Rehberimiz Can İriliş açıklama yapmaya başlamıştı.

Paris’in en meşhur ve en büyük meydanlarından biridir Concorde… Şanzelize Bulvarı ile 250 bin metrekarelik Tuileries Bahçeleri arasında kalan bu sekizgen meydan, Fransızca adıyla Place de la Concorde, Fransa’nın en büyük ikinci meydanıdır. Meydanın dört bir yanına ülkenin önemli geçim kaynağı olan su taşımacılığını/Seine Nehri taşımacılığını simgeleyen altın yaldızlı heykellerin süslediği fıskiyeli çeşmeler bulunmaktadır. Meydanın göbeğinde ise Mısır’dan hediye gelen Luksor Dikilitaşı bulunuyor.

Meydanın dört bir köşesinde onlarca heykel bulunuyor. Bu heykellerin her biri Fransa’da yer alan şehirleri temsil etmektedir diyor rehberimiz. Meydanın tam ortasında gösterişli bir obelisk göreceksiniz. Bu obelisk kavalı Mehmet Ali paşa tarafından o dönemin Fransa kralı olan Louis Phillipe’e armağan edilmiştir. Meydanda bir tur atan tur otobüsümüz Şanzelize Bulvarı’na giriş yapıyor. Paris’in Ayrıcalıklı Bulvarı olan Şanzelize ya da Fransızların söylemiyle Champs Elysees Fransa’ya gelen her gezginin mutlaka görmek isteyeceği mekânlardan biridir.

Fransızlar, Placa de la Concorde adıyla bilinen Konkord Meydanı ile Zafer Takı’nın bulunduğu Charles de Gaulle Meydanı arasındaki bu ulaşım aksına ‘’Dünyanın En Güzel Bulvarı’’ diyorlar. Onlara katılmamak elde değil… İki meydan arasındaki uzaklık yaklaşık iki kilometre… Adını, mitolojide cehennem olarak bilinen, Elysion ovalarından alan Champs Elysees dünyanın en ünlü ve en canlı bulvarlarından biri… Bu nedenle, serbest gününüzde iki meydan arasındaki bulvarı yürüyerek keşfedebilir ve kâffelerden birine oturarak bir şeyler içebilirsiniz. Diyor rehberimiz.

Bulvarın her iki yanında lüks butikler, sinemalar, dünyaca ünlü Lido Kabaresi, Theatre des Champs Elysees ve asırlık restoran Le Fouquet’s ve son derece lüks kafeler yer alıyor. Şimdi iğne atsan yere düşmez bu cıvıl cıvıl bulvar, 4 yüz yıl önce büyük bir tarladır ve sonraları ise kenarı ağaçlarla bezeli bir cadde haline getirilir. Tuileries Parkı yeniden düzenlenerek ve genişletilerek bu cadde zenginleştirilir. O zamanlar sade bir gezinti yeri olan bu yer 1709’da Avenue des Champs-Elysees adını alır.

1838 yılında cadde sokak lambaları ile aydınlatılır. Şanzelize hala o zamandan kalan sokak lambaları ile aydınlatılmaktadır.  Günde ortalama 800 bin insanın geçtiği kaldırımları Paris’in uzak köşelerinden Şanzelize’ye kadar ulaşan metroların yapılmasıyla, az gelirli insanların da gezebildiği bir merkez olmuş. Lüks butiklerin yanında orta halli bütçelere de hitap eden dükkânlar da bu bulvarda yerini almış. Bulvarda çok sayıda sinema, restoran ve kafenin olması insan akışını artırmış. Güney kaldırımlarda Lancel, Lacoste, Hugo Boss, Louis Vuitton, Nike gibi dünyaca ünlü markaların dükkânları bulunuyor.

İnsan kalabalığı ise caddenin kuzey tarafındaki yaya kaldırımında yoğunlaşmış. Hafta içi her gün ortalama 500 bin, hafta sonu ise 800 bin kişi bu kaldırımı kullanıyormuş. Şanzelize’de Türk Bayrağı görmek gerçekten gurur verici. Caddenin imajının sürekli çekici ve saygın kalması için bir dernek bile kurulmuş. Cadde, Paris Belediyesi’nden de ayrıcalıklı hizmet görmekte. Bu cadde için belirlenmiş belediyenin sağlamış olduğu kolaylıklar var. Şanzelize’deki işyeri sahipleri Pazar günü de dükkânlarını açabiliyor. Şanzelize’deki işyerleri saat 00.00’a kadar açık.

Podyumdan fırlamış tipleri görebilirsiniz etrafınızda diyor rehberimiz. Paris demek eğlence demektir, Paris demek müzik demektir. Paris gerçek bir eğlence şehridir. Gündüz saraylarını, müzelerini ve gezilecek tüm özel yerlerini gezdikten sonra akşamları da Paris’in meşhur eğlencesi Lido Show’a gidebilir ve eşsiz bir eğlenceye tanık olabilirsiniz. Dediği anda Lido Show önüne gelmiştik. Tur otobüsümüz uygun bir yerde bizi bıraktı. Kişi başı 120 Euro ödeyen katılımcılardan bazıları Show’a katılırken biz bulvarda gezip, çevreyi tanıma yolunu seçtik.

Öncelikle Charles de Gaulle Meydanı’na giderek Zafer Takı’nı görmek istedik. Arc de Triomphe, yani özgürlük anıtı devasa görüntüsü ile göz dolduruyor. Öyle ki Konkord Meydanı’ndan bile rahatlıkla görülebiliyor. Boyu 45 metre, eni 22 metre ve yüksekliği 49 metre olan Özgürlük Anıtı, Fransa için savaşanlar adına dikilmiş. Kemerli anıtın iç kısmında ve üst kısmında generallerin adı ile savaşların adı yazılı. Anıtın altında ise I. Dünya Savaşından kalan meçhul bir askere ait mezar bulunuyor. Anıtı görüp, çevresinde dolaştıktan sonra Şanzelize Bulvarı üzerinde gezintimizi sürdürüyoruz.

Caddede çok ünlü araba markalarının teşhir galerileri de mevcut. Daha Türkiye’ye bile gelmemiş, eşi benzeri olmayan otomobilleri yakından görmek bize kendimizi ayrıcalıklı hissettirdi. Kuzey yaya kaldırımındaki önemli bir noktada Türkiye Turizm Ofisi’ni görmek de bizi mutlu etti. Deyim yerindeyse, ayaklarımıza karasular ininceye kadar gezdikten sonra acıkmış olduğumuzun farkına vardık. Eşimin aldığı bir pizzayı kemali afiyetle yedikten sonra, kâffelerden birinde de çay ve kahve içerek Lido Show’a katılmış olan arkadaşlarımızı bekledik. Sonra da gecelemek üzere, Paris dışındaki otelimizin yolunu tuttuk…