Ankara Resim Heykel Müzesi

Türk Ocakları Merkez Binası olarak, Yüksek Mimar ve Mühendis Arif Hikmet Koyunoğlu tarafından 1927 yılında projelendirilerek temeli atılan ve 1930 yılında tamamlanan Ankara Resim ve Heykel Müzesi, Ankara’nın Namazgâh Tepesi olarak bilinen alanına inşa edilmiştir.

Birinci Ulusal Mimarlık Dönemi’nin en güzel örneklerinden olan yapı Selçuklu, Osmanlı ve Çağdaş Türk Mimarisinin sentezini oluşturmaktadır. 1931 yılında Cumhuriyet Halk Fırkası’ na devredilmiştir.

Yapı, 1932 yılında, Türk halkının eğitim ve kültürel yönden kalkınmasını sağlamak, Cumhuriyet yönetiminin erdemlerini, Atatürkçülük ilkelerini halka yaymak amacıyla Halkevleri’ ne dönüştürülmüştür.

Ankara Halkevi başkentin kültürel yaşamına hareket getirmiştir. Önemli toplantılar, törenler, konserler, tiyatro-opera-bale temsilleri bu yapının görkemli salonunda gerçekleştirilmiştir.

Atatürk sık sık söz konusu etkinlikleri Cumhurbaşkanlığı locasından izlemiştir.

Kültür Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’nün girişimi ve Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’ün yakın ilgisiyle Resim ve Heykel Müzesi yapılmak üzere Kültür Bakanlığı’na tahsis edilmiştir.

Ankara Resim ve Heykel Müzesi Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk tarafından 2 Nisan 1980 tarihinde törenle hizmete açılmıştır.

Ankara Resim ve Heykel Müzesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’nün merkez örgütüne bağlı bir müdürlük olarak örgütlenmiştir.

Müze bünyesinde; bir restorasyon atölyesi, müze eserleri için gerektiğinde kullanılmak üzere bir çerçeve atölyesi, 10 teşhir salonu, Türk Odası, Opera Sahnesi, yönetim bölümü ve depolar bulunmaktadır.

Müze koleksiyonu; resim, heykel, seramik, özgün baskı, fotoğraf, Türk süsleme sanatları ve etnografik eserlerden oluşmaktadır.

Milli Eğitim Bakanlığı’ndan teslim alınan, Osman Hamdi Bey’in “Silah Taciri”, V.Vereshchagin’in “Timur’un Mezarı Başında”, Zonaro’nun “Genç Kız Portresi”, Emel Cimcöz (Korutürk)’ün “Gazi’ye Şükran” tabloları koleksiyonun ilk eserleridir.

Milli Kütüphane’nin kurucusu Adnan Ötüken’in başlattığı tablo alımları sonucunda Milli Kütüphane’de oluşan değerli koleksiyondan bir grup eser müze koleksiyonuna eklenmiştir.

Ayrıca Devletin çeşitli kurumlarında zaman içinde birikmiş olan değerli eserlerden bir seçki oluşturularak müzeye kazandırılmıştır.

1939 yılından itibaren yapılmaya başlanan “Devlet Resim ve Heykel Yarışmaları”nda ödül alan eserlerin yanı sıra satın alma yoluyla edinilen ve müzeye bağışlanan eserler müzenin koleksiyonunu oluşturmuştur.

Ankara Resim ve Heykel Müzesi

Ankara Etnografya Müzesi’ni gezdikten sonra, yanı başında bulunan Resim ve Heykel Müzesine giriyorum. Ülkemizde, her nedense, güzel sanatlara pek ilgi duyulmuyor. Resim Heykel Müzesini gezen kişi sayısı, benimle birlikte, 10-15 kişiydi. Oysa yalnız yapıyı görmek için bile gitmeye değer. Öyle ki; gündüz vakti içindekileri, gece de ışıklandırılmış siluetini görmek için gitmeye değer bir binaya sahiptir. Görkemli bir girişi bulunan müzenin kısa tarihçesi ve kuruluşuna da bakalım. 

Atatürk’ün emirleri ile 1926 yılında Türk Ocağı merkez binası için bir proje yarışması açıldı. Namazgâh Tepesi’ndeki Etnografya Müzesi’ni yapan Mimar A. Hikmet Koyunoğlu’nun projesi birinci oldu. 

Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi’nin içinde yer aldığı yapı, Namazgâh Tepesi’nde Yüksek Mimar-Mühendis Arif Hikmet Koyunoğlu tarafından “I. Ulusal Mimarlık Dönemi’nin en güzel örneklerinden olan yapı Türk Ocakları merkez binası olarak projelendirilmiştir.  

1930 yılında Türk Ocakları Merkez binası olarak açılışı yapılan bina, yıllar içinde çeşitli resmi kurumlara tahsis edilerek el değiştirmiştir. 1972 yılında Millî Eğitim Bakanlığı’nca Ankara Halk Eğitimi Merkezi ve Akşam Sanat Okulu’na dönüştürülen binada büyük değişiklikler yapılmış, odalar birleştirilip atölye haline  getirilmiş, bazı pencereler örülmüş, marangoz-torna tezgâhları monte edilmiştir.

Çeşitli meslek kursları açılan binada en büyük tahribat bu dönemde olmuş, iç ve dış süslemelerin bir bölümü dökülmüştür. 

Ankara Resim Heykel Müzesi

Ankara Resim Heykel Müzesi

Türk mimarisinin bu görkemli yapısı 1975 yılında, Resim ve Heykel Müzesi olarak kullanılmak üzere Kültür Bakanlığı’na tahsis edildi.  Bakanlıkça 1976 yılında teslim alınan binanın restorasyon çalışmaları, o yıllarda hayatta olan mimarı Arif Hikmet Koyunoğlu’nun gözetiminde yapılmıştır.

Mimar Abdurrahman Hancı tarafından aslına uygun bir biçimde restore edildi. Restorasyon sürerken bir yandan da müze koleksiyonlarının oluşturulmasına çalışıldı. Eşref Üren, Arif Kaptan, Turan Erol, Orhan Peker, Refik Epikman, Şefik Bursalı, Mehmet Özel ve Osman Zeki Oral’dan oluşan ikişer kişilik dört ekip kamu kuruluşlarını dolaşarak müzeye konabilecek yapıtları belirlediler.

Kamu kuruluşlarında 800 kadar yapıt bulunmuştu. Bunlardan 500 kadarı müzeye konabilecek değerdeydi. Başbakanlığın bir genelgesi üzerine bu yapıtlar toplandı, bakım ve onarımları yapıldı. Müzenin ilk koleksiyonu böylece oluşturuldu.

Müze salonlarında teşhir edilecek yapıtlar Prof. Turan Erol, Prof. Devrim Erbil, Prof. Mustafa Pilevneli, Mehmet Özel ve Müze Müdürü Tunç Tanışık’tan oluşan bir seçici kurul tarafından belirlenip yerlerine asıldı.

Ankara Resim ve Heykel Müzesi

Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi 6. Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk tarafından 2 Nisan 1980 tarihinde törenle hizmete açıldı.

Ancak, müze binasının henüz bodrum katına el atılmamış, konser salonunun eksikleri tamamlanmamış, bahçe düzenlenmesi yapılmamıştı.1985 yılında Sabancı Vakfı’nın katkılarıyla konser salonu orijinal şekline uygun olarak restore edildi. Locaları ve süslemeleri 1930 yılındaki  şeklini alarak sahnesi kullanılır duruma getirildi. 

Müze binası bir kültür merkezi olarak tasarlandığından içine akustiği mükemmel, Türk motifleriyle süslü, 500 koltuklu bir salona sahip olmuştur. Orkestra çukuru bulunan sahnesi operet temsillerine uygundur. Ankara Devlet Opera ve Balesi bu salonda haftanın üç günü operet temsilleri vermektedir.

Diğer günlerde Kültür Bakanlığı ve özel sanat toplulukları konserler vermekte, film-halk dansları gösterileri yapılmaktadır. Kültürel amaçlı kongre, panel ve konferanslar da gündüz etkinlikleri arasında yer almaktadır. 

Ankara Resim ve Heykel Müzesi

Bodrum katının 1982 yılında başlayan restorasyonu 1983’te tamamlandı. 1984 yılında ise bodrumdaki toprak dolgu bir mekân Sedat Simavi Vakfı tarafından değerlendirilerek Sedat Simavi Sanat Galerisi’ne dönüştürüldü.

Uluslararası Sedat Simavi Karikatür Yarışması Sergisi her yıl bu galeride açılmaktadır. Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi, Kültür Bakanlığı Güzel  Sanatlar Genel Müdürlüğü’nün merkez örgütüne bağlı bir müdürlük olarak örgütlenmiştir.

Müze bünyesinde Sedat Simavi Sanat Galerisi’nin yanı sıra, Fahri Korutürk ve Arif Hikmet Koyunluoğlu Sanat Galerileri ile birlikte üç güzel sanatlar galerisi bulunmaktadır.

Ankara Resim ve Heykel Müzesi

Güzel Sanatlar galerilerinde, sanat sezonu boyunca 60 kadar ulusal ve uluslararası sergi açılmaktadır. İki yılda bir düzenlenen Asya-Avrupa Bienali Sergisi, Uluslararası Sedat Simavi Karikatür Yarışması Sergisi, kültür anlaşmaları çerçevesinde açılan yabancı sanatçıların sergileri en önemlileridir.

Müzede Güzel Sanatlar Uzmanlık Kitaplığı, Şark Salonu, konser-tiyatro salonu, yönetim bölümü, kafeterya, depolar ve altı teşhir salonu, bulunmaktadır. Ayrıca; resim, heykel ve seramik olmak üzere üç atölye bulunmaktadır.  

Müze atölyelerinde açılan kurslar müzenin diğer bir etkinliğidir. Bu kurslara yetenekli, her yaş ve meslekten kişiler katılmaktadır. Resim, heykel, seramik dallarında mastır ve doktora yapan öğrenciler müzenin en devamlı ziyaretçileridir.

Restorasyon atölyesi başta müze olmak üzere kamu kuruluşlarına, özel galerilere hizmet vermektedir. Kamu kuruluşlarının ve yurt dışı temsilciliklerimizin sanat yapıtlarıyla donatılması görevi de müzeye verilmiştir. Müzenin ana görevi koleksiyonlarındaki yapıtları korumak, ziyaretçilerin izlemelerine olanak tanımaktır.

Ankara Resim ve Heykel Müzesi                                                                                                                                                

 Müzenin görkemli merdivenlerinden üst kata çıktığımızda ilk karşımıza çıkan Eşref Üren Sergi Salonu’dur. Teşhir salonlarını saat ibrelerinin tersi yönünde gezmeye başladığımızda sırasıyla Osman Hamdi Sergi Salonu, Fikret Mualla Saygı Sergi Salonu, İbrahim Çallı Sergi Salonu, Arif Kaptan Sergi Salonu ve Türk Süsleme Sanatları Sergi Salonu ile karşılaşırsınız. Sergi salonlarındaki paha biçilmez ve mutlaka görülmesi gereken eserleri bir sonraki yazı dizisinde tanıtmaya çalışacağım.

Ankara Resim ve Heykel Müzesi

Kaynaklar:

1)   www.guzelsanatlar.gov.tr/…/ankararesim-ve-heykelmuzesi-mudurlugu.

2)   tr.wikipedia.org/wiki/Ankara_Devlet_Resim_ve_Heykel_Müzesi 

Share Button