Ankara Resim Heykel Müzesi: Kumaş Tablolar/‘’Patchwork’’ Sergisi
40 yıl Ankara’da yaşamış olmama rağmen Ankara Etnografya Müzesini gezmek için zaman ayırmadığımın farkına vardım. Bu kez, 2013 yılı Nisan ayının ilk haftasında bulunduğum Ankara’da, başta Etnografya Müzesi olmak üzere Hacı Bayram Camii ve diğer tarihi ve turistik yerleri gezmeye karar verdim. Kurtuluş Savaşı’nda cuma namazlarının kılındığı, eski adı Namazgâh Tepesi olan yerde kurulmuş. 
Önceleri Arkeoloji Müzesi olarak kullanılması düşünülmüş, sonra Resim Heykel Müzesi olmasına karar verilmiş, açılış töreninden sonra bugünkü işlevine kavuşmuştur. Kızılay’dan Atatürk Bulvarı boyunca Talatpaşa Bulvarı’na kadar yürüdüm. Türk Hava Kurumu’nu geçince sağa dönerek Talatpaşa Bulvarı’na girdim. Yaklaşık 500 metre sonra da sağda Türk Ocağı Sokak göründü. Numune Hastanesi Sıhhiye Polikliniklerinin tam karşısındaki Resim Heykel ve Etnografya Müzeleri kapısından içeri girdim. 
Resim Heykel Müzesi’nin görkemli giriş bahçesine ulaşmadan önce, müzenin sergi salonlarından biri olan Fahri Korutürk Sergi salonu ilgimi çekti ve girdim salona. İyi ki girmişim. Pek rastlanmayan bir sergi, Kumaştan Tablolar Sergisi vardı. Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi Emekli Müdürlerinden ve Arkeolog İlhan Temizsoy ve eşi Mine Temizsoy tarafından yapılan kumaş tablolardan oluşan kişisel sergileri, 5-12 Nisan 2013 tarihleri arasında Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi Fahri Korutürk Sergi Salonu’nda ziyarete açılmış. 
Ben 11 Nisan 2013 günü sergiye gelmiş ve kaçırmamıştım. Sanatçıların, dünyada benzeri bulunmayan ve genellikle 15-16.yüz yıl İznik çinisi, kaftan kumaşları ve kilim motiflerinden esinlenerek oluşturulan yapıtlarının tamamı sergilenmiş olup, büyük ilgiyle karşılanmıştır. Anadolu’da ‘’Yamalı Bohça’’ ya da ‘’Kırkyama’’ adlandırılan teknik yabancı literatürde ‘’Patchwork’’ olarak bilinmektedir. 
Yamalı Bohça ya da Patchwork olarak bilinen bu teknik, Osmanlı süsleme sanatında önemli bir yeri olan ‘’Kakmacılık’’ metotlarının özel bir uygulamasıdır. Özenle seçilmiş yüzlerce ve bazen binlerce kumaş parçası, ısı yalıtım malzemesi olarak kullanılan PVC Foam üzerindeki desene sıkıştırılarak oluşturulmaktadır. Dekoratif bir amaçla çeşitli renk ve türlerde kumaş parçalarının birbirine dikilerek eklenmesi ile ilgi teknik, genellikle Patchwork olarak bilinmektedir. 
Önceleri kumaşların yan yana getirilerek dikilmesiyle oluşturulan örtülere, daha sonra desenler ve şekiller verme ihtiyacı duyulmuş, zamanla emek isteyen bu iş sanata dönüşmüştür. İğneyle kuyu kazmaya benzeyen bu çalışma, büyük emek, sabır, el becerisi ve zaman isteyen bir uğraşıdır. Bu sergide “Kumaş Tablolar” başlığı altında sunulan çalışmaların 2005 yılından günümüze iki kişinin ortak emek ürünü olduğunu öğreniyorum. 
Sergide bulunan tabloların her biri değişik ebatlarda olup, iki kişinin yaklaşık 30-45 günde meydana getirilen sanat eserleridir. İlhan Temizsoy 1987 – 2001 yılları arasında Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi Müdürü olarak önemli hizmetlerde bulunmuş önemli ve ünlü bir arkeologdur. Emekli olduktan sonra yaşamı kolaylaştırmak ve paylaşabilmek amacıyla, Ankara Büyükşehir Belediyesi Meslek Edinme Kurslarına katılmıştır. Kursların bünyesinde bulunan patchwork tekniğiyle ile ‘’Kumaş Tablolar’’ bölümü İlhan- Mine Temizsoy çiftinin ilgisini çekmiş ve kurs öğretmeni Arzu Yıldız önderliğinde çalışmalar başlamıştır. 
Başlangıçta kitaplardaki modelleri bire bir uygularken, zamanla model seçimi, fon yorumlamaları ile kumaş ve renk uyumunu geliştirmiş, kendilerine özgü bir stil oluşturmuşlardır. Genellikle patcwork uygulamalarında kullanılan geometrik desen ve çiçekler yerine Türk motiflerini, özellikle de İnik Çini Desenleri, Selçuklu ve Osmanlı döneminde yaygın bir şekilde kullanılan Kündekari olarak bilinen ahşap birleştirme tekniği, Sedef Kakma, Kilim dokuma örneklerini tercih etmişlerdir. 
15 – 16. yüzyıl eserlerinin orijinallerine sadık kalmaya özen göstermişler, bunların dışında çiçek, natürmort, fantastik çalışmalar da yapmışlardır. Ankara Büyükşehir Belediyesi Meslek Edinme Kurslarına Belmek tarafından, kendi binaları ile Milli Kütüphane ve Zafer Çarşısında 2006′dan 2010′a kadar her yılsonu düzenlenen sergilerde bazı eserleri yer almıştır. Halen 34 adet tabloları olan sanatçılar, yurt içinde ve yurt dışında kişisel sergi açmayı planlamaktadırlar. 
En son yapıtlarından olan panoda, Saray nakkaşları tarafından Kanuni Sultan Süleyman’a bayram armağanı olarak sunulduğu düşünülen ve Amerika Birleşik Devletlerinde özel bir koleksiyonda bulunan eser ‘’Saraylı’’ örnek alınmıştır. Senelerce Müze Müdürlüğü ve önemli kazı çalışmalarında bulunan, kültürel değerlere sahip çıkan, mesleki bakımdan her konuda uzmanlaşmış olan İlhan Temizsoy ve eşi Mine Temizsoy’un bu az bulunur sergisinin ilgi görmesi ve gezilmesi dileğiyle paylaşmak istedim.
