Ayastefanos ve uçurtma şenlikleri

YEŞİLKÖY İSTANBUL (29)

Yeşilköy ve 93 harbi

YEŞİLKÖY İSTANBUL (5)Yeşilköy deyince ilk aklıma gelenlerden biri ve asıl önemlisi 93 Harbi ve Ruslarla yapılan Ayastefanos Antlaşmasıdır. Diğer aklıma gelen de Atatürk Havalimanı’dır ki Yeşilköy Havalimanı olarak da bilinir. Pek bilinmez ve bilinmesi de istenmez ama Yeşilköy’ün 1926 yılından önceki adı Ayastefanos idi. Osmanlı Sultanı II. Abdülhamit ve Rus Çarı II. Alexander döneminde yapılmış olan Osmanlı-Rus savaşı, Rumi takvime göre 1293 yılına denk geldiğinden, 93 Harbi olarak bilinir.

 

YEŞİLKÖY İSTANBUL (9)Miladi takvim ile 1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi olarak bilinir. Savaşta galip gelen Ruslar Yeşilköy’e, o günkü adıyla Ayastefanos’a kadar gelerek, çok ağır koşulları olan Ayastefanos Antlaşmasını Osmanlıya imzalatmıştır. Yirmi dokuz maddelik antlaşmaya göre, batıda büyük bir Bulgaristan Prensliği kurulacak; Makedonya, Batı Trakya, Kırklareli, bir Rus kuklası olarak düşünülen bu otonom prensliğe verilecekti.

 

 

YEŞİLKÖY İSTANBUL (13) Kars, Ardahan, Batum Rusya’ya verilip, Karadağ ve Sırbistan’ın istiklalleri kabul edilecekti. Ayrıca Osmanlı Devleti, Rusya’ya 245 milyon Osmanlı altını harp tazminatı verecekti. Antlaşmaya göre, Rumeli’nde kesin kayıplar, 237.298 km2 toprak ve yaklaşık 8 milyon nüfus idi. İmtiyaz verilmiş Bulgaristan, Doğu Rumeli, Artvin, Tunus gibi yerler bu rakamların dışındaydı.

 

 

YEŞİLKÖY İSTANBUL (16)Bunlar da ilave edilince devletin kaybı korkunçtur. Ayastefanos Antlaşması ile Rusların bölgede tamamen hâkim bir konuma gelmeleri, Batılı devletleri telaşlandırdı. Zira Rusların, Bulgaristan yolu ile sıcak denizlere inmeleri, İngilizlerin Hindistan siyasetine ve Avusturya’nın Bosna-Hersek’i ilhakına set çekmiş olacaktı. Osmanlı İmparatorluğu Kıbrıs idaresini İngiltere’ye bırakma koşuluyla, Batının desteğini alarak, Berlin Antlaşması ile Ayastefanos Antlaşması’nın hafifletilmesini sağladı.

 

YEŞİLKÖY İSTANBUL (26)Bu antlaşmadan sonra Osmanlı İmparatorluğu Balkanlar ve Kafkasya’da otoritesini yitirdi. Balkanlarda bağımsızlık hareketleri hız kazandı ve bu bölgelerde yaşayan Osmanlı vatandaşları göçe zorlandı ya da öldürüldü. Ayastefanos Antlaşması’ndan sonradır ki Balkanlar ve Kafkaslardan bir milyonun üzerinde Osmanlı vatandaşı İstanbul ve Anadolu’ya göç etmek zorunda kalmış ve on binlercesi yollarda telef olmuştur. Bu nedenle 93 Harbi genlerimize kadar işlemiş ve unutulmamıştır. Diğer taraftan 1200-1204 yılları arasında gerçekleştirilen Dördüncü Haçlı seferi orduları Bizans İmparatorluğu zenginliklerini talan etmek için de önce Yeşilköy sahillerine çıkış yapmıştı.

 

 

Yeşilköy sahil parkı

YEŞİLKÖY İSTANBUL (39)Bir vesile ile Yeşilköy’e gitmem gerekti. 2012 yılı Mayıs ayında, uzun bir yolculuktan sonra Yeşilköy İstanbul Caddesi’ne geldik. Yeşilköy, İstanbul içerisinde sanki bir tatil kasabası havası taşımakta, öyle algıladım. Palmiye ağaçları ile yeşillendirilmiş Caddeleri bana kendimi Ege ya da Akdeniz’de bulunuyormuşum havasını hissettirdi. Düzgün bir yapılaşmaya sahip olan Yeşilköy gerçekten İstanbul’a yakışır bir semt.

 

YEŞİLKÖY İSTANBUL (36)İstanbul’un en pahalı ve en lüks semtlerinden biri olarak biliniyor. Yeşilköy İstanbul Caddesi’ndeki işim bittikten sonra, Kulüp Sokak köşesindeki Roma Dondurmacısı’ndan bir külah dondurma alarak sahile indim. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce düzenlenen Sahil Parkı Marmara denizi kıyılarında kilometrelerce uzanmış. Havanın ve günlerden Pazar olmasının da etkisi ile Sahil Parkı adeta bir karnaval havasına bürünmüş.

 

 

YEŞİLKÖY İSTANBUL (47)Çevreyi büyük bir keyifle izlemeye başlıyor ve fotoğraflar çekiyorum. Çimler üzerine serilmiş kilimler üzerine sere serpe oturanlar, et mangal yapanlar, termoslarındaki çayı bardaklarına doldurup yudumlayanlar ve yaptıkları börekleri afiyetle yiyenler renklendirmiş ortamı. Parkın bir başka yerinde kalabalık bir aile evde doldurdukları piknik sepetini açmışlar, etrafında bir çember oluşturarak, sepetten çıkanları yemekle meşguller.

 

 

YEŞİLKÖY İSTANBUL (48)Bir başka grup, mayolarını giymiş güneşlenirken, arkadaşlarından bazıları da dalmışlar Marmara Denizi’ne keyifle yüzüyorlar. Batı kısmında, 200 metre ileride, Yeşilköy Su Ürünleri Kooperatifi Balık Satış Yeri bulunuyor. Arka tarafta kooperatifin balıkçı marinası yer alıyor. Marina kıyısına yüzlerce tekne ve kotra bağlanmış. Balıkçı barınağı marinasına olan ilgimi sonlandırıp, sahilin doğu kısmına yöneliyorum.

 

 

YEŞİLKÖY İSTANBUL (27)Bütün heybeti ile Polat Renaissance Hotel görünüyor. Sahil yolunda yüzlerce kişi yürüyüş yapıyor. Aileler çocuklarıyla gelmişler, güzel bir bahar gününün tadını çıkarıyorlar. Dondurmam kaymak diye satış yapanlar, uçan balon satanlar, çok değişik ve renkli yapıları olan uçurtmalar ve onları uçuran onlarca çocuk neşeli bir hava katmış ortama. Kuyruklu, kuyruksuz onlarca uçurtma sarmış masmavi gökyüzünü. Çocukluk anılarım canlanıyor birden. Bulabildiğimiz her türlü malzemeden uçurtma yapmaya çalışırdık. Çoğu kez de başarısız olurduk ama oluncaya kadar da uçurmanın hayali bile yeterdi.

 

 

 

Uçurtma şenlikleri

YEŞİLKÖY İSTANBUL (30)Baharın müjdecileri arasındadır, uçurtmalar. Bu müthiş özgürlük duygusunun tadına varmak için çocuk olmanız da gerekmez. Bunun farkına varan büyükler de çocuklar ile beraber bu müthiş özgürlük duygusunun tadını çıkarıyorlardı. Uçurtma deyip, geçmeyelim. Üsküdar Belediyesi’nin desteğinde, Naci Aköz tarafından 2005 yılında ‘’Mehmet Naci Aköz Uçurtma Müzesi’’ bile kurulmuş.

 

 

YEŞİLKÖY İSTANBUL (25)İlk ve tek Uçurtma Müzesi sahibi Naci Aköz’ün verdiği bilgilere göre; “Uçurtma, MÖ 300 yıllarında Çin’de doğmuş. Uzakdoğu’da yayılmış ve zaman içerisinde dini ritüellerin bir parçası haline gelmiş. Hatta öyle ki Budist rahiplerin tanrılarla arasındaki haberleşmeyi sağlayan bir obje olarak bile görülmüş. Uçurtmalar dini motiflerle süslenmiş. Sadece barışta değil savaşta da kullanılmış.

 

 

YEŞİLKÖY İSTANBUL (15)Çinliler bazı savaşlarda uçurtmalardan haberleşme aracı olarak yararlanmış.” Yeşilköy’den döndükten sonra, internette yaptığım araştırmaya göre, Bakırköy Belediyesi ve Yeşilköy Muhtarlığı tarafından her yıl 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda ‘’Uçurtma Şenlikleri’’ düzenlenirmiş. Bu düzenlemeye bayıldım. Bir sonraki yıl 23 Nisan’da burada olmaya çalışacağım. Böylelikle, Yeşilköy denince, genlerimize işlemiş olan Ayastefanos Antlaşması yerine ‘’Yeşilköy Uçurtma Şenlikleri’’ ni anımsamanın bir yolunu bulmuş olacağım.

Share Button